28 Kasım 2015 Cumartesi

KIZIMIN KATİLİNE MEKTUPLAR & CATH STAINCLIFEE

 
 
 
 



KIZIMIN KATİLİNE MEKTUPLAR & CATH STAINCLIFEE
 
 
Yabancı Yayınları tarafından yayınlanan ve 11 Aralıkta satışa sunulacak olan kitabın düzeltilmemiş kopyasından okuyan şanslı bloggerlardan biriyim. Kitabı elime alıp bir çırpıda okudum. İnanılmaz güzel bir roman sizleri bekliyor. Kesinlikle okurken elinizden bırakamayacaksınız. Oldukça ilgi çekici ve heyecanlı.
 
Kitabı İngilizce baskısı ile okuyan #tuğçeninkitaplığının 2014 yılındaki yorumunu okuyunca kitabı merak etmiş idim. Merakımı giderdim ve inanılmaz  keyif aldım.
 
Kızı öldürülen Büyükanne Ruth'un dünyada en nefret ettiği kişi olan kızının katiline yazdığı mektupları okuyorsunuz. Ruth ve torunu arasında gelişen bağı, bir ailenin hayatının birdenbire nasıl değiştiğini.. Kötü hayat tecrübelerinin insanlar arasındaki bağları nasıl zayıflattığı yanında güçlendirdiğinede şahit oluyorsunuz. Kitapta acaba acaba diyerek gittim geldim sürekli. Tek düze değil okunan mektuplar. Merak uyandıran bir anlatım ve kurgu var...
 
Beni en çok etkileyen kısımlardan biri onca acının içinde kütüphanenin konumu idi.. Güvenilir bir mekan.. Okumaya verilen değeri yazar gözler önünede seriyor aynı zamanda.
 
Kesinlikle 11 Aralığı bekleyin asla pişman olmayacak ve doyum sağlayacağınız güzel bir kitap okuyacaksınız.
 
BA YIL DIM ...
 
 
 
Teşekkürler #YABANCIYAYINLARI

EŞEKARISI FABRİKASI & IAIN BANKS

 
 
 



EŞEKARISI FABRİKASI & IAIN BANKS
 
 
Merakla beklediğim kitabı nihayet bitirdim. Özümseyerek yavaş yavaş okudum. Okurken davranışların sebeplerini çözmeye çalıştım. Oldukça farklı bir kitaptı. Benzeri olmayan cinsten.
 
Kapağı oldukça güzel ve gösterişli. Koridor Yayıncılık bu eseri tekrar basarak okurlara inanılmaz keyifli bir okuma hediye etmiş oluyor bence.
 
Yazarın 1984 yılında yayınlanan ilk romanı olma özelliği taşıyor. Yayınlandığı dönemde ağır eleştiriler almasına rağmen 20. yüzyılın en iyi 100 romanından biri sayılmıştır.
 
Konusuna değinecek olursak ; 16 yaşındaki Frank babası ile birlikte kum tepeciklerinin olduğu bir yerde yaşamaktadır. Kendine eşekarılarından oluşan bir fabrika düzeneği kurmuştur. Eşekarılarını çeşitli yöntemler ile öldürmektedir. Neden eşekarısı diye uzun uzun düşündüm mesela.. Yazar neden o canlıyı seçti kitapta..
 
Frank kapakta da belirtildiği üzere çocuk yaşta 3 cinayet işlemiş ve bunları soğuk kanlılıkla anlatmaktadır. Bu cinayetlerde adeta adalet arayışı var içinde kendince ceza veriyor. Üvey ağabeyi Eric ise akıl hastanesinde yatmaktadır ve oradan kaçınca yaptıkları telefon görüşmelerini okuyoruz. Ben Frank'ın akıl hastası olduğunu düşündüm kitabın sonuna kadar.
 
Annesi ile olan; olmayan ilişkisi bence yaptıklarının temelini oluşturuyor. Travmatik bir hayat ve beraberinde şekillendirdiği insanlar ile karakterler. Baba başlı başına gizem deposu..
 
 
 
Kitap sonunda öyle şeylerle karşılaşıyorsunuz ki şaşırıyorsunuz. Ters köşe yapıyor sizi adeta...
 
" İki cinsiyette kendilerine göre birer işi çok iyi yapıyorlardı;  Kadınlar doğuruyor , erkeklerse öldürüyordu ."
 
Bu cümle çok vurucu geldi bana...
 
Tavsiye ederim düşündüren farklı bir kitap yer altı edebiyatına dair.


25 Kasım 2015 Çarşamba

TUBA ATICI COŞAR & AŞK BÜYÜSÜ

 
 
TUBA ATICI COŞAR & AŞK BÜYÜSÜ
 
 
 
 
SELAM...
 
AŞK BÜYÜSÜ'nden üzerimde aşkın kokusu ve çocuk sesleri le geldim :))
 
Sevgili Tuba Coşar' ın  ilk kitabı olan bu güzel kitap beni büyülemiş durumda. 444 sayfa ve inanılmaz akıcı ve hoş... Yazarın yayınlanan ilk kitabı olduğunu bilmesem kesinlikle ilk kitap olduğuna inanamayacak derecede profesyonel geldi bana. Gerek duyguların aktarımı gerekse cümlelerin düzgünlüğü ile yeni yazarlar arasında sağlam bir konuma oturacağa benzer..
 
Son dönemlerde çok yeni yazar okuyoruz bir çoğu gerçekten çok güzel Tuba Coşar da onlardan biri.
 
Eğer aşka, ihanete ve affetmeye dair bir şeyler okumak istiyorsanız kesinlikle tavsiyemdir. Aşk her şeyi affeder mi? türünden sorulara yanıt olabilecek bir kitap..
 
Kitabı bir kaç gün evvel bitirdim ama kızımın TEOG stresi nedeni ile yazamamıştım.
 
Kitabın konusuna değinecek olursak;
 
ELA ve BARAN kitaptaki iki ana karakter..
Ela ve Baran'ın tesadüfi karşılaşmaları ve aralarındaki kıvılcım nedeni ile yaşadıkları aşk konu ediliyor. Baran kitaptaki bahtsız bedevi ve çok sevimli... Baran'ı sevdim.. Ela ise huysuz geldi bana biraz ama...
  Yaşadığı aşk onuda değiştiriyor affetmeyi öğreniyor zamanla.
 
Kemal ve Didem de kitaptaki diğer bir çift..Matrak ve eğlenceliler...
 
 
Berk ve Beren sanırım serinin 2.kitabının ana karakterleri olacak. Beren eğlenceli bir karakter. Berk  bizi şaşırtacak gibi çünkü ondan beklemediğim davranışlar sergiledi bu kitapta..
 
Ela'ya bebekleri ile ilgili başta sergilediği tutumlar nedeni ile kızmıştım bu arada :) Lakin dik duruşu ve asiliği ile şak şak erkeklere yapışan son dönem kitap karakterlerinden biri olmayışınıda sevdim... Bunlar hep o elalardan oldu belki kimbilir :)
 
 
 
 
 
" O güzelim gözlerine bakarken bu hayatta sadece onun  için var olmayı diledim. Sadece onun için çalışmak ,onun için uyumak, onun için gülmek. Geri kalan hayatımı tüm benliğimle onun var oluşuna adamak istedim. "
 
 
&&&&&&
 
" Bak güzelim aşkın benim gözümde var olduğunu kanıtlayan  hiçbir şey yoktu, ben sadece seninle tanıdım ve anladım ki aşk sadece sana benziyor .Hiç kimse yada hiçbir şey umurumda değil. Önemli olan tek şey sadece sensin. "
 
 
&&&&
 
 
"Aşk bana sadece seninle yakıştı " yazıyor ya kitabı kapağında sahiden öyle aşk ELA ve BARAN' a  yakıştı...
 


23 Kasım 2015 Pazartesi

REŞAD EKREM KOÇU & Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü

 
 
 



YAYINEVİ ; DOĞAN KİTAP
YAZAR ; REŞAD EKREM KOÇU
KİTAP ADI ; Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü
SAYFA SAYISI ; 260
BASIM YILI ; 2015
 
 
 
Reşad Ekrem Koçu, neredeyse elli yıldır alanında biricikliğini koruyan bu eserinde, yüzlerce yıllık Türk giyimkuşam ve süslenme tarihinin madde madde dökümünü çıkarıyor. Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

"Bu sözlüğün kıymeti, bu konuda milli kütüphanemize konulan ilk eser oluşudur. Giyim kuşam ve süslenme ile ilgili Türk sanatları ve Türk kumaşları üzerine değerli eserler vardır. Fakat giyim kuşam ve süslenme konusunda bir araştırma yapacak olanlar ancak Türkçe dil sözlüklerine ve ansiklopedilere müracaat durumundadırlar. İşte şu anda elinizde bulunan bu kitap, böyle bir durumda kalmış bir yazarın duyduğu ihtiyaç ile vücut bulmuştur."

Reşad Ekrem Koçu, neredeyse elli yıldır alanında biricikliğini koruyan bu eserinde, yüzlerce yıllık Türk giyimkuşam ve süslenme tarihinin madde madde dökümünü çıkarıyor. Hem de İstanbul Ansiklopedisi'ni aratmayan bir seçim ve yaklaşımla. Öyle ya, "Bağır Yeleği"ni, "Sine Perçemi"ni, hatta "Açık Saçık Gezme Yasağı"nı başka tarih kitaplarında ve sözlüklerde bulabiliriz belki, ama "Arı Resmi Nakışlı Amele Kazakları"nı asla! Üstadın her zamanki tercihi doğrultusunda, "el ile yapılmış şirin resimler"le…
(Tanıtım Bülteninden)

 



OSMANLI TARİHİNİN PANORAMASI & REŞAD EKREM KOÇU

 
 
 
 
YAYINEVİ ; DOĞAN KİTAP
YAZAR ; REŞAD EKREM KOÇU
KİTAP ADI ; Osmanlı Tarihinin Panoraması
SAYFA SAYISI ; 360
BASIM YILI ; 2015
 
 
Söğüt'ten Sevr'e uzanan upuzun bir tarih yolculuğu… Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

Bu yolculukta sizi bir an olsun yalnız bırakmayan mihmandarınız Reşat Ekrem Koçu'nun bir "Hikâye Anlatıcısı" edasıyla aktardığı tarih anlatısı, ihtişamın, ihanetin, iktidar kavgalarının, savaşların, acıların, zaferlerin, trajedilerin boy gösterdiği görkemli bir filme dönüşüyor.

Reşad Ekrem, Şehzade Mustafa'nın katlini, saray dedikodularını, İstanbul'un gündelik yaşamını, konaklarda süregiden debdebeyi günümüzün magazin yazarlığıyla tarihçiliği birleştiren o eşsiz üslubuyla anlatıyor. Osmanlı Tarihinin Panoraması, Osmanlı tarihinin ABC'si niteliğinde bir yapıt.

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan' mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-
(Tanıtım Bülteninden)
 
 
 

TARİHİMİZDEN KAHRAMANLAR & REŞAD EKREM KOÇU

 
 
 
 
 
YAYINEVİ ; DOĞAN KİTAP
YAZAR ; REŞAD EKREM KOÇU
KİTAP ADI ; Tarihimizden Kahramanlar
SAYFA SAYISI ; 164
BASIM YILI ; 2015
 
 
 
"Bu kitap zaferlerle dolu şanlı tarihimizin şehitler ve gaziler timsali Mehmetçik'in şanındadır."
Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

"20. yüzyılın başında şehrin hüzünle yaraladığı ve şehrin hüzünlü ama tamamlanmamış bir imgesini yaratan o özel ruhlardan biridir Reşad Ekrem Koçu."
-Orhan Pamuk-

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan'mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-

Reşad Ekrem Koçu, Tarihimizde Kahramanlar'ı şu sözlerle sunuyor:

"Bu kitap zaferlerle dolu şanlı tarihimizin şehitler ve gaziler timsali Mehmetçik'in şanındadır. (...) Tarih kaynaklarımızın sayfaları arasında unutulmuş kahramanların isimleri üstündeki tozu gözyaşlarımla sildim ve onları büyük, parlak şöhretlerin yanında alfabe sırasına koydum; mareşallerden neferlere, hiçbir rütbe, kademe gözetmedim. Bu kitabın sayfalarında kahramanlarımız omuz omuza bir saftadırlar. Unutulmuş isimler olacaktır; o şehit ve gazilerin aziz ruhlarından af dilerim."
(Tanıtım Bülteninden)

FATİH SULTAN MEHMET & REŞAD EKREM KOÇU

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
YAYINEVİ ; DOĞAN KİTAP
YAZAR ; REŞAD EKREM KOÇU
KİTAP ADI ; FATİH SULTAN MEHMET
SAYFA SAYISI ; 284
BASIM YILI ; 2015
 
 
 
 
 
Fatih Sultan Mehmed'in çarpıcı yaşamöyküsünü bir de Reşad Ekrem Koçu'nun usta kaleminden okuyun…
Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü

"20. yüzyılın başında şehrin hüzünle yaraladığı ve şehrin hüzünlü ama tamamlanmamış bir imgesini yaratan o özel ruhlardan biridir Reşad Ekrem Koçu."
-Orhan Pamuk-

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan' mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-

Fatih Sultan Mehmed: Atalarının en büyük hayalini gerçekleştirip İstanbul'u fetheden kudretli padişah, Osmanlı Devleti'ni imparatorluğa dönüştüren büyük asker… Diğer yandan Avnî mahlasıyla şiirler yazan, sanatçı ve âlimlerin dostu bir hükümdar.
(Tanıtım Bülteninden)


AHH KALBİM & MERİÇ MEKİK

 
 
 
 
 
KİTAP ADI ; AHH KALBİM
YAZAR ADI ; Meriç Mekik
YAYINEVİ ; DEX
SAYFA SAYISI; 460
BASIM YILI ; 2015
 
 
 
"Bunca moralsizlik ve şiddet ortasında bize umut veren kitaplar, ilham veren kadınlar da var."
-Elif Şafak-

"Kurgusundaki yaratıcılık, karakterlerin bizden ve gerçekçi oluşu, bir kadının hayatının en zorlu dönemini anlatırken bile güldürmeyi başarmasıyla Ahh Kalbim aşka inanan ya da inanmaya kuvvetle ihtiyaç duyanların bir an önce kapağını açması gereken bir roman. Meriç Mekik de belli ki bizi hep gülümsetecek daha nice sıcak romanın gelecekteki sevilen yazarı!" Aslı Tohumcu-Radikal Kitap

"İyi ki yazmış romanını. Uzun zamandır beni bu kadar güldüren, hafifleten bir kitap okumamıştım. Bu kitap sadece romantik değil aynı zamanda acayip komik, eğlenceli..."
-Gülenay Börekçi, Habertürk, egoistokur.com-

Utangaç... Zeki... Son derece çekici
Deli dolu... Çocuklu
Sakar... Komik Acayip Platonik

Yeniden aşık olmak bir kadının hayatını ne kadar değiştirir?
Aylin evli, mutlu ve top gibi hamileydi...
Tabii bu Japon bir kız için terk edilmeden önceydi...

Boşanma travmasını hala atlatamamış, dört yaşındaki kızını anne-babasıyla büyüten Aylin zeki ve neşeli bir kadındır. Şark kurnazı patronuyla ve ona hala on üç yaşındaymış gibi davranan ailesiyle zorlu mücadelesinde Aylin'in tek dayanağı, uzun yıllardır dostu olan üç kadın arkadaşıdır. Hayatının geri kalanını eski kocasının kurbanı olarak geçirmemeye ve yeniden aşık olmaya karar verdiğinde, bu üç arkadaşı, adaylarını bir bir Aylin'in önüne serer.
Ama aşk, Aylin'e büyük bir süprizle gelecektir.
(Tanıtım Bülteninden)

REŞAD EKREM KOÇU & AŞK YOLUNDA İSTANBUL'DA NELER OLMUŞ





 
 
YAZAR ADI ; REŞAD EKREM KOÇU
YAYINEVİ ;DOĞAN KİTAP
KİTAP ADI ; Aşk Yolunda İstanbul'da Neler Olmuş
SAYFA SAYISI ; 128
BASIM YILI; 2015
 
 
 
"Konusu hayalden doğmuş hikâyeleri, geçmişin dekorları, kıyafetleri, günlük hayat cilveleriyle tarihe mal etmek (...) zordur." Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

Reşad Ekrem ustalıkla altından kalkıyor bu zor işin: Eski meddah defterlerinde bulduğu, "bir kahvehanede veya bir konakta, sinema ve tiyatronun, gazetenin ve dolayısıyla tefrika yazılarının bulunmadığı devirde birkaç gece boyunca anlatacak meddahlara basit bir not şeklinde kaydedilmiş" dört meddah hikâyesi anlatıyor. Sürprizlerle dolu bu hikâyeleri, eskinin "one-man show" yıldızlarının çalışma tekniklerine dair, defterlerden aktardığı ilginç notlarla da zenginleştiriyor.
(Tanıtım Bülteninden)


REŞAD EKREM KOÇU & TOPKAPI SARAYI

 
 
 
 
 
YAZAR ; Reşad Ekrem Koçu
YAYINEVİ; Doğan Kitap
KİTAP ADI ; TOPKAPI SARAYI
SAYFA SAYISI ; 272
BASIM YILI 2015
 
Topkapı Sarayı'ndasınız... Tarihin derinliklerinden gelen bir ses yönlendiriyor adımlarınızı. Sesin çağrısına uyup girdiğiniz her odada gizli hazineler, haşmetli rüyalar, büyülü hayatlar… Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

"20. yüzyılın başında şehrin hüzünle yaraladığı ve şehrin hüzünlü ama tamamlanmamış bir imgesini yaratan o özel ruhlardan biridir Reşad Ekrem Koçu"
-Orhan Pamuk-

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan'mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-

Reşat Ekrem Koçu'nun bir mihmandar performansı sergilediği kitabında, kitap okumanın ötesine uzanan bir heyecanın içinde bulacaksınız kendinizi. Sanat, kültür tarihçisi ve sarayın magazin servisi kimliklerini kişiliğinde birleştiren Koçu'yla unutulmaz dakikalar yaşayacaksınız.

Adımlarınız bu serüvenin bittiğini haber verircesine yavaşladığında tarihin en mahrem sırlarını anlatan sesin yitip gitmesini istemeyeceksiniz hiç…
(Tanıtım Bülteninden)
 

ESKİ İSTANBUL'DA MEYHANELER VE MEYHANE KÖÇEKLERİ & REŞAD EKREM KOÇU







                                               




                              YAYINEVİ ; Doğan Kitap
KİTAP ADI ; Eski İstanbul'da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri
YAZARI ; REŞAD EKREM KOÇU
SAYFA SAYISI ; 136
BASIM YILI ; 2015
 
 
 

16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar İstanbul meyhaneleri ve meyhane köçekleri, Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

Reşad Ekrem Koçu, ilk kez 1947'de yayımlanan bu kitabında, 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar İstanbul meyhanelerini ve meyhane köçeklerini -kendi deyişiyle- "kalem diline veriyor." Vezir Hanı'ndan Saraç Hanı'na gedikli meyhaneler, fesli Türklerin giremediği Eftalipos, koltuk meyhaneleri, ayaklı meyhaneler ve ilk birahaneler... Ahmed Rasim, Çaylak Tevfik ve Ahmed Midhat Efendi'den meyhane tasvirleri... Gedikli meyhanelerde oynatılan, uğurlarına kavgalar edilen, kan dökülen köçekler. Renkli ve canlı bir gündelik yaşam tarihi…

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan' mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-
(Tanıtım Bülteninden)




REŞAD EKREM KOÇU & OSMANLI PADİŞAHLARI

 
 
 
 
YAZAR ADI ; Reşad Ekrem Koçu
YAYINEVİ ; Doğan Kitap
KİTAP ADI ; Osmanlı Padişahları
SAYFA SAYISI ; 512
BASIM YILI; 2014
 
 
 
Osman Gazi'den Sultan Vahideddin'e yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu'na hükmeden anlı şanlı padişahlar… Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

Osman Gazi'den Sultan Vahideddin'e yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu'na hükmeden anlı şanlı padişahlar… Savaş meydanlarında, sefer yollarında, sarayda, kılıçla, zehirle, cellat eliyle biten saltanat hikâyeleri…

Reşad Ekrem Koçu Osmanlı Padişahları'nda tüm ihtişamları ve zaaflarıyla Osmanlı sultanlarını ete kemiğe büründürürken kısa bir imparatorluk tarihini de renkli üslubuyla okurlara sunuyor.

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan' mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde
ölünceye kadar…"
-Selim İleri-

"20. yüzyılın başında şehrin hüzünle yaraladığı ve şehrin hüzünlü ama tamamlanmamış bir imgesini yaratan o özel ruhlardan biridir Reşad Ekrem Koçu"
-Orhan Pamuk-
(Tanıtım Bülteninden)

REŞAD EKREM KOÇU & KÖSEM SULTAN

 
 
 


 
YAZAR; Reşad Ekrem Koçu
YAYINEVİ ; Doğan Kitap
KİTAP ADI ; Kösem Sultan
SAYFA SAYISI ; 664
BASIM YILI ;2015
 
 
 
Reşad Ekrem Koçu, Kösem Sultan'ın entrikalarla dolu yaşamının son derece renkli bir tasvirini sunuyor. Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü…

Osmanlı tarihinin en görkemli kadınlarından Kösem Sultan… Ahmed'in haseki sultanı, IV. Murad ile İbrahim'in annesi, IV. Mehmed'in babaannesi olarak yıllar boyu Osmanlı sarayının temel direklerinden biri. Müthiş bir güç odağı ve evlat katili! Reşad Ekrem Koçu, Kösem Sultan'ın entrikalarla dolu yaşamının son derece renkli bir tasvirini sunuyor okurlara. Çıplak ayaklı Rum kızının dünyanın en güçlü ve zengin kadınlarından birine dönüşmesinin hikâyesi Koçu'nun kalemiyle bambaşka bir tat kazanıyor.

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan' mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-
(Tanıtım Bülteninden)
 



REŞAD EKREM KOÇU & YENİÇERİLER

 
 
 
 
 
 
 
YAZAR ; Reşad Ekrem Koçu
KİTAP ADI ; Yeniçeriler
YAYINEVİ ; Doğan Kitap
SAYFA SAYISI ; 400
Basım Yılı ; 2015
 
 
 
Reşad Ekrem, Yeniçeri Ocağı'nı, kuruluşundan "şehir eşkıyası"na dönüp kaldırılışına kadar, bütün tarihi içinde ele alıyor. Reşad Ekrem'in dilinde tarih gerçek hayattan daha canlı, daha güzel, daha büyülü… Osman Gazi'den Sultan Vahideddin'e yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu'na hükmeden anlı şanlı padişahlar… Savaş meydanlarında, sefer yollarında, sarayda, kılıçla, zehirle, cellat eliyle biten saltanat hikâyeleri…

Reşad Ekrem Koçu Osmanlı Padişahları'nda tüm ihtişamları ve zaaflarıyla Osmanlı sultanlarını ete kemiğe büründürürken kısa bir imparatorluk tarihini de renkli üslubuyla okurlara sunuyor.

"Uzun yıllar öncesine dönüyorum ve Murat Reis'in Oğlu'nu okumaya başlıyorum. Büyük bir hayranlıkla okuduğum bu roman uçsuz bucaksız denizlerden geçip giderek bana Osmanlı tarihini sevdiriyor. Yazarı Reşad Ekrem Koçu, Osmanlı tarihini 'bugünde yaşatan' mucizevi, görkemli bir yazar! Reşad Ekrem'in eşsiz eseriyle dostluğum artık hep sürecek, herhalde ölünceye kadar…"
-Selim İleri-

"20. yüzyılın başında şehrin hüzünle yaraladığı ve şehrin hüzünlü ama tamamlanmamış bir imgesini yaratan o özel ruhlardan biridir Reşad Ekrem Koçu"
-Orhan Pamuk-
(Tanıtım Bülteninden)
 


19 Kasım 2015 Perşembe

Sultanın Dini & ALİ FUAT BİLKAN

 
 
 
 
Sultanın Dini & ALİ FUAT BİLKAN
 
 
 
 
                                             #timaşyayınları #sultanındini #alifuatbilkan

Bâbürlü Devleti kurucusu Bâbür Şâh'ın torunu ve Bâbür Şâh'ın oğlu olan Hümâyun'un oğlu olan Ekber Şâh'ın hayatını anlatan bu muhteşem eseri merakla ve ilgiyle okudum. Tarihçi olmam vasfı ile az çok bildiğim dönem ve coğrafya ile muazzam bilgilerde öğrendim.
Hindistan coğrafyasına ve tarihine ilgi duyan kitapseverlerin kütüphanesinde mutlaka bulunması g...ereken bir eseri PROF.DR ALİ FUAT BİLKAN kalemiyle #timaşyayınları farkı ile mutlaka okuyunuz.
İmâm Râbbani hakkındada araştırma yaptığım bir dönemde kitaba erişmiş olmak büyük bir tevafuk olsa gerek.
Kitabın arka kapağındada yazdığı üzere siyasetin dini araçsallaştırdığına tanık olacak Şia'nın dönemsel etkisi hakkındada bilgi sahibi olacaksınız.
Ekber Şâh'ın hayata geçirmeye çalıştığı Din-i İlahi hakkındada eşsiz bilgiler sunuyor kitap.
Osmanlı ilede zaman zaman dönemsel karşılaştırmaların yapıldığı farklı dinler ve öğretilerinde Hindistan coğrafyasındaki yeri hakkında bilgiler mevcuttur.
Altı çizilesi eşsiz bir inceleme.
Türk tarihinde demirbaş uygulamasını ilk kez uygulayan padişah belkide Ekber idi.. Hac komiserliği uygulaması ile hac yolunun ve hizmetinin güvenlik altına alınışı, halifelik ve hilafet kavramlarına ilişkin güzel açıklamalarla örülü bir kitap..
Ciştiyye tarikatı ilede ilgili doyurucu bilgiler okudum.
Hindistanda farklı dinlerin hakimiyet kurma çabasının altında yatan yönetimsel gerçekler yazarımızın anlatımı ile gayet hoş bir inceleme olmuş.
Tavsiye ederim.


18 Kasım 2015 Çarşamba

Diriliş KEHANETİ & ÇİÇEK SEKBAN TÜFEKÇİ

 
 
 
 
Diriliş KEHANETİ & ÇİÇEK SEKBAN TÜFEKÇİ
 
 
 
 
 
Selam...
Soğuk bir Ankara sabahında sıcak bir kitaptan bahsetmek isterim sizlere... Yeni bir kitap  #müptelayayınları kalitesi ile ÇİÇEK SEKBAN TÜFEKÇİ kaleminden...
 
Kitabın kapağı ve ayracı harika çünkü yayınevi artık bu konuda takdir-e şayan ... Kapakla konu mükemmel bir uyum içerisinde. Yazarın anlatımıda gayet etkileyici idi.
 
Dopdolu bir kitap ve sizi araştırmaya sevk ediyor okurken bir yandan da Google'nin içine düştüm. Ne nedir , kim kimdir misali..
 
Serre tarihçilik var ama arkeoloji hakkında bilgim çok azdır birde o yöreyi sahiden bilmiyorum. Çünkü Mersin gitmediğim nadir şehirlerden biridir. Kapsamlı bir okuma yaptım kitap sayesinde..
 
Konusundan bahsedecek olursak ; Aden Ataman ,Anadolu Yazıtları ve Antik Anadolu Dilleri konusunda dünyaca tanınan bir Türk Prof.ve arkeologdur. Bir kazı esnasında öğrencisinin ve çalışma arkadaşı Belma'nın bir parşömen bulması ile kendini gizemli olaylar silsilesinin içerisinde bulur.
 
MÖ 40 lı yıllarda yaşayan Olba ülkesinin üzücü bir şekilde öldürülen Kraliçesi Aba ile etkileşimler başlar. Kitap geçmişe dönerek Aba ve onun yaşadıklarından bahseder. Kitap o bölümlerde oldukça ilginçti. Aden Ataman bağlantıları çözmekle uğraşadursun olaylar öyle bir ivme kazanıyor ki çok heyecanlandım açıkçası.
 
Diriliş KEHANETİ kitaba ismini verdiği kadar etkileyici ve güzel....Dna ların hayat buluşu, birleşim anı, yeniden doğuş ...
 
Kitapta nedense Belma'yı hiç sevmemiştim ve haksızda değilmişim yani :)
 
Abd ve İsrail'in varlığıda şaşırtmadı olayların içinde...
 
Kadim şehir Mersin bekle beni en yakında geleceğim. Kararım kesin.
 
 
 
 
Farklı, sıra dışı bir şeyler okumak istiyorsanız, arkeolojiye ve mitolojiye de ilgi duyuyorsanız hiç kaçırmayın... Aşk mı oda var hem de en eskisinden ve derininden.. Çok etkileyici.. Adrenalin dozunu hiç düşürmüyor..
 
 
 
 
*******
 
" Yaşam nasıl kutsalsa ölüm o kadar lanetlidir. Yaşamı devam ettiren ise aşktır. Ölüm ne kadar lanetliyse aşk o kadar kutsaldır. Eğer aşk olmasaydı, yeryüzü ve gökyüzü kavuşmasaydı, yaşam olmazdı. "
 
 
******
 
" Bilimin kaderi buydu belki . Önce en ölümcül silahlar yaratmak ... Sonra da bu silahları etkisiz kılacak araçlar üretmek...İnsanlığın yıkımı ve kurtuluşu bilim insanlarının beyinlerindeki anahtardı. "
 


15 Kasım 2015 Pazar

Nehrin Karşı Kıyısı & ALICE TAYLOR

 
 
 
 
 
NEHRİN KARŞI KIYISI & ALICE TAYLOR
 
 
Selam...
Ve merakla beklediğim tatlış bir kitabı daha okumuş bulunmaktayım.
 
EVİN HANIMI adlı kitap ile tanıdığım ALICE TAYLOR'un ikinci kitabı  NEHRİN KARŞI KIYISI ...
 
Çiftlik hikayelerini çok severim bu yüzden Evin Hanımı'nı da beğenmiştim. İkinci kitap ilkinden daha hareketli ve güzel geldi bana. Okuduklarımdan aldığım sinyaller ile seri devam edecek sanırım hemde eğlenceli bir şekilde.
 
Ted'in ölümü ile sarsılan Phelanlar aradan geçen 8 yılda bir hayli toparlanmıştır. Çocuklar büyümüş, özellikle Peter, Mossgrove Çiftliğinde etkin bir çiftçi olma yolunda ilerlemektedir.
 
Martha her zamanki huysuzluğu ile çocuklarla ilgilenmekte, Jack çiftlikte Nellie'yı özleyerek işlere devam etmekte, Kate ise eşiyle gayet mutludur... Matt Conway ( kahrolasıca kötü adam ) ise nerde nasıl pislik yapmanın derdindedir.
 
Günler işlerle geçip giderken birden olaylar hareketlenir ve Conway belasını bulur...Nefret ettim ondan ve çok sevindim sonuna.
 
Kate ve Martha arasındaki buzlar yavaşça erimeye başlıyor. Martha bu kitapta daha ılımlı bir hale bürünmeye başladı sonlara doğru.
 
Rodney Jackson'un köye gelişi ve aklından geçenler beni gülümsetti. Sanırım diğer kitapta onu bol bol okuyacağız . Ve diğer kitapta sorun yaratacak bir Conway vakası daha gözüküyor.
 
Bu seriyi okumalısınız benim gibi köy ve çiftlik hayatını seviyor iseniz.
 
 
 
 
 
 
" Çünkü bir sülalenin gelmişini geçmişini bilirsen onlardan gelebilecek kötülükleri de biraz olsun tahmin edebilirsin. "
 
 
 
" Bazen aynı evin içinde  bile yaşasak , diye düşündü ,birbirimizin aklından neler geçtiğini bilemiyoruz . "
 
 
 

13 Kasım 2015 Cuma

BİR BAŞKA MAVİ & AMY HARMON

                            





 

                                          BİR BAŞKA MAVİ & AMY HARMON
 
Selam..
Bu yazıyı mavi yazasım var Blue olsun istedim ...Blue ...
 
TERSYÜZ adlı kitabı ile tanıyıp sevdiğim AMY HARMON' un yeni kitabını merakla bekliyordum. Yayınevi gayet hızlı çıktı ve bizleri mahrum bırakmadı bu kitaptanda. Yine bir ARZU ALTINANIT çevirisi ile akıcı ve sorunsuz okudum. 
 
Arka kapağını okurken bir genç kız ve duygusal bağ yaşayacağını sezdiğim tarih öğretmeni kısmını okuyunca zaten ahanda tamam dedim.. Malumunuz bir tarih öğretmeni olarak bayılırım meslektaşlarımın yaşadığı olayları okumaya ve dinlemeye.. Özellikle romanlarda.. Bizi pek seven olmaz ya ders olarak. Gerçi benim öğrencilerim kahkaha atarlar sürekli derste komik gelir anlatış tarzım ya.. Kendimide olaylara dahil ettikten sonra yeter artık kitaba geçeyim ben :)))
 
Babası bildiği Jimmy'i kaybettikten sonra üvey halası ile birlikte yaşayan Blue iç dünyasında oldukça yalnızdır. Okula geç başlamıştır ve lise son sınıfta iken Avrupa Tarihi derslerine giren yeni tarih öğretmenleri Bay Wilson'dan etkilenmeye başlar.. Wilson'un tarihi anlatış şekli ve hayata dair verdiği mesajlar Blue'yu düşünmeye ve sorgulamaya sevk eder .
Blue ağaç oymacılık ile uğraşmakta ve harika eserler ortaya çıkarmaktadır. Yaşam ona sürprizlerle birlikte gelir ve hayal bile edemeyeceği sorunlar yaşamaya başlar. Her seferinde yanında Wilson'u bulur ve ona güvenmeye başlar.
 
Her iki gencinde geçmişlerinde yaşadığı olaylar birbiriyle benzerdir aslında bu onları zamanla daha çok bağlar birbirine. Blue'nun kökenlerini arama ihtiyacı ve hayata bağlanmaya çalışma azmi Wilson ile gelişecektir aslında.
 
Harika mesajların verildiği güzel bir kitaptı . Kıssadan hisse idi sanki...
Annesiz ve yalnız büyüyen bir genç kızın hayatının nasıl şekillendiğini okumak çok etkileyici idi. Tabi kültürler farklı olsada ebeveyn eksikliği ile büyümek dünyanın her yanında aynı üzücü etkiyi yaşatıyor insanlara.
 
 
Daha uzun olsaydı keşke sonları, biraz hızlı ilerledi gibi geldi bana . Okuyasım vardı halbuki daha ...
Bir ara Blue'nin bir konu hakkındaki kararından vazgeçeceğini düşündüm ama yanıldım tahminim doğru çıkmadı...
 
Güzel ve sımsıcak olduğu  kadar ,zaman zaman hüzünlü bir hikaye okumak isterseniz kesinlikle kaçırmayın. Umuda yolculuk ve hayatın sürprizlerle dolu olduğunu, her doğan günde yeni olayların bizi beklediğini düşündüm ben okurken. TERSYÜZ'ü de sevmiştim bu sebeple.
 
Kitabı kapağını çok beğendim orijinalinden daha çekici ve anlamlı olmuş.
 
 
 
 
 
"Her şeyimizi ortaya dökmemizi, en ufak sırlarımızı ,en mutsuz anılarımızı yazmamızı istiyorsunuz ama kendi özelinizle ilgili bir şey paylaştığınıza şahit olmadım. Belki hikayemi öğrenmenizi istemiyorum ... "
 
" Ama bir dava uğruna her şeyi feda edersek bir sevgili yerine bir önder,
bir eş yerine bir organizatör ,bir anne yerine bir sözcü oluruz ... "
 
" Zamanın ve gözyaşlarının düşündüğümden daha etkili bir ilaç olduğu kanıtlandı. "
 

9 Kasım 2015 Pazartesi

TESS'in Gözyaşları & Pepper WINTERS

 
 
 
 
 
TESS'in Gözyaşları &  Pepper WINTERS
 
 
Selam....
Bu kitap çok farklı arkadaş hiç böylesini okumamıştım......
 
Tanıtımlarından merak ettiğim ve ağır ağır okuduğum bir kitap oldu. Şimdi neden ağır okudun akıcı değil mi diye merak edenlere, gayet akıcı bir kitap ama sindirerek okunmalı diyorum. Çeviri bana göre kusursuz idi ...Çevirmen harika bir iş çıkarmış lakin konusu ve olaylar beni benden aldı...
 
BDSM dediğimiz  -Rızaya bağlı olarak fiziksel baskı ve kuvvetli duyusal uyarımın uygulandığı ve fantezi güç rolü oynamanın yapıldığı cinsel tercih ve kişisel ilişki türüdür-  bir ilişki türü kitapta yaşanan. Şöyle ki ;
 
Tess ve sevgilisi Brax Meksika'ya tatile gider. Tess orada kaçırılarak şiddet görür ve Q adı verilen Fransız birine satılarak Fransa'ya götürülür... Q çok zengindir ve bir malikanede yaşarlar...
Q ve Tess arasında yaşanan ilişki ise akıllara zarar.. Yok artık, pes artık diyerek bırakıp bırakıp okudum...
 
Tess yaşadığı üzücü günler neticesinde bulunarak evine geri götürülür lakin kendi isteği ile tekrar geri döner bir nevi " Stockholm Sendromu " yaşıyor... Hastalıklı bir karakter nemfomani sanki .
Çektiği acılardan haz duyuyor ve acı çekmek için tekrar geri dönüyor...
 
Okurken ürperdim, sinirlendim ve kızdım hatta ama Q ve Tess gayet memnundu ,sakin ol Sevtap dedim..
 
Erotik bir kitap okumak isterseniz farklı bir kitap olduğu kesin...
 
 
 
 
 
Sen benim olmayabilirsin ama ben giderek daha çok senin oluyorum...
 
 
Q benim evim . Q benim efendim . Q benim hayatım.
 
 
 
 
 
 
 

5 Kasım 2015 Perşembe

ÇIK Yüreğimin İçinden & KAMURAN AKDEMİR

 
 
 
 
ÇIK Yüreğimin İçinden & KAMURAN AKDEMİR
 
 
Merhaba, hüzünlü bir kitap okudum .Sıcağı sıcağına yazıyorum hemencik.
 
Sevgili  #KAMURANAKDEMİR hüzün dolu bir gün yaşattı bu kitap ile bana.. Kendisinin okuduğum ikinci kitabı ve yine soluksuz okudum.
 
Kitabımız 276 sayfa olmakla birlikte çok akıcı . Yazarımızın dili oldukça anlaşılır zaten.. Aşkı çok güzel ifade eden yazarlarımızdan kendisi. Severek takip etmeye çalışıyorum.
 
Anne - babası ile beraber yaşayan Mehveş'in bir gün hayatının aşkı Ahmetle tanışması ve akabinde aşka yelken açışı...Temiz ve masum bir aşk, kurulan hayaller... Kul kurar kader gülermiş hesabıyla gerçekleşen olaylar silsilesi..
 
Mehveş'in hastanede geçen yıkıcı günleri, bir annenin eşine ses çıkaramayışı. .Bir babanın kızını feda edişi..
 
Nedim adı verilen o yaratığın yaptıkları ...
 
Yazarımız toplumsal olayları güzel bir şekilde işlemiş.. Küçük bir çevrede yaşamanın insan hayatını nasıl etkilediğini gözler önüne sermiş. Hayatın gerçekleri bunlar duyuyor ve görüyoruz çoğu zaman.
 
Mehveş, utanınca yanakları elma gibi al al olan kadersiz bir genç kız. Hüzünlü bir kaderi oldu kitapta...
 
Görüşmek üzere...
 
 
 
 
 
 
" Acıların isyan edip ayağa kalktığı, dertlerin hiç bıkmadan depreştiği... İşte bitti artık küllendi dediğin ateşlerin yeniden tutuştuğu ,kanayan yaraların yeniden eşeleyerek kanatıldığı zalim geceler. "
 

4 Kasım 2015 Çarşamba

Kanaviçe & Bahadır Yenişehirlioğlu

 
 
 
 
 
 
KANAVİÇE & BAHADIR YENİŞEHİRLİOĞLU
 
 
Merhaba...
 
Sizlere yeni tanıştığım hoş bir kalemden bahsetmek istiyorum. Bahadır Yenişehirlioğlu ve okuduğum ilk kitabı bu akşamki konuğum.
 
Kitabın ismi dikkatimi çekti ilk olarak. Sonra kapaktaki tehcir romanı yazısı. Tarih öğretmeni olarak mübadele dönemi ve tehcir her zaman ilgimi çekmiştir. Çok acı ve hüzün barındıran dönemlerdir. Sonra kitabı elime aldım ve KANAVİÇE yazısının dokusu beni etkiledi. Sanki tarih işlenmiş kapağa ilmek ilmek.
Okuduğumda ise yanılmadığımı anladım. Bu kitap benim gibi tarihi ve aşkın tanımını okumak isteyenlere yazılmıştı...
 
Yazarın dili oldukça akıcı ve anlaşılır. Satırları ile hissettiriyor duygu yoğunluğunu yazar. Gözlerim dolu dolu okudum bazı satırları. Bazen okuduğum cümleyi düşünmek için kapadım kitabı uzun uzun soludum...
Anne olunca daha bir üzülüyor insan içinde evlat olgusu varsa heleki.
 
Kitap, hem günümüzde hem geçmişte Kütahyada yaşanan bir olay örgüsü içinde geçiyor..
 
2013 Kütahyası ve 1915 Kütahyası....
 
1915 Ermeni tehciri sırasında evli olan Aram ve Ani ile çocukları.. Ve onları yürekten seven yardımcıları Zeynep... Dönemin siyasi ve sosyal yapısı hakkında okurken bilgi sahibi olmakla birlikte aile bağlarını okuyorsunuz.. Obsesif bir annenin çocuklar üzerindeki etkisi ve verdiği büyük yıkım :(( Ailenin akıbeti ise beni derinden üzdü..
Aşk'ın yıkıcı ve sarsıcı etkiside cabası.
 
Kütahya Mutasarrıfı Faik Ali Bey ne güzel insansın sen...
 
2013 Kütahyasında Mert  ve ailesi...Ne güzel bir aileye sahipti Mert...
 
Ve Nazlı ile gelen bahar...
 
Yazarın birlik ve beraberlik adına verdiği mesajlar yüreğini ısıtıyor insanın.. Yol gösteriyor. Keşke dünyada sizin gibi insanlardan çok olsaydı Sayın Yenişehirlioğlu...
 
Zihnimde ne güzel dizi olur dedim..Ne çok ihtiyacımız var bu mesajlara..
 
 
 
 
" Bir kelebek ömrü kadar kısa insanoğlunun hayatı , pek çok soru ve ayrıntıyla anlarını boşa geçirme. Ama kiminle olacağına da çok dikkat et.
Dibine ermediğin kuyuya da taş atma sakın. "
 
 
" Ana olmak için yavrunun rahimden mi çıkması gerekir illa ? Rahminden çıkardığını cami avlusuna bırakan analar da yok mu bu dünyada? "
 
 
 
 
Kitapta okurun düşüncesi için ayrıca bir sayfa ayrılması da çok hoş bir farkındalık katmış bende hemen yazdım...
 
Tarih ve edebiyatın iç içe geçtiği hoş bir roman.. Kuşaktan kuşağa bir ailenin hazin öyküsü..
 
Sırların ebedi olmadığına dair bir şeylerde okumak istiyorsanız tavsiyemdir..
 
Kitap'tan ;
 
1915 yılında Anadolu’da yaşanan meşum Ermeni Tehciri, yıllardır birbirinin tekrarı sözlerle, ithamlarla, inkârlarla tartışılıp duruyor. Düşmanlık üreten bu tartışmalardan kimseye bir fayda yok. Siyasetin sert kavgalarına malzeme edilen 1915 Ermeni Tehciri, aslında insani hikâyeler de barındırıyor. Milletlerin birbirini daha iyi anlayabilmeleri için bu hikâyeleri çoğaltmalı ve çözüme katkı sunmalıyız.
 
 24 Nisan geldiğinde her yıl aynı şeyleri duymak artık bıkkınlık verdi. Oysa 1915’te bu topraklarda kimsenin hafife Alamayacağı acılar yaşandı. Koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması esnasında yaşanan bütün trajediler gibi 1915 Olayları da millî hafızamızda pek çok derin izler bıraktı.
 
 Günümüzde, yaşanan bu acılar üzerinden siyasi hesaplar yapanları görmek utanç verici…
 
 
 
 
 
 


2 Kasım 2015 Pazartesi

KIRIK SAZ & MİNE KAYA SAĞLAM

 
 
 
 
 
KIRIK SAZ;
 
Reklamı ilk dönmeye başladığı andan itibaren merakımı cezbeden bir romandı.
Bir Tevfik Fikret romanı diyordu tanıtımında ve ön kapağında.
Özeldir benim için Tevfik Fikret. Çok değerli edebiyat öğretmenim, Şermin'den ve Haluk'un Defteri'nden dizeler okurdu bize.. Türk Edebiyatı'ndaki ilk çocuk şiir kitabı olarak kabul edilir Şermin.. O okurken gözümde Aşiyan canlanırdı ..Robert Kolejini düşünürdüm..
Dolayısıyla kitapta önemli idi benim için..
 
 
#PUPAYAYINLARI tarafından yayınlanan Mine Kaya Sağlam kurgusu ile yazılan roman 174 sayfa.
Tevfik Fikret'in hayatı kısa kısa bölümler halinde anlatılmış. Asla sıkmıyor ve zevkle okuyorsunuz. Adeta o dönemde gezintiye çıkıyor Aşiyan'ın temiz havasını içinize çekiyorsunuz.
Bir nevi belgesel havasında..
 
 
Tevfik Fikret'in çocukluğu, okula gidişi, evliliği, yönetime ve haksızlığa karşı mücadelesi.. Düşleri ve hayal kırıklıkları.. Vefatına uzanan yola kadar tüm yaşamı.
Türk Edebiyatını seven tüm okurların okuması gerektiğini düşünüyorum.
 
 
Çok güzel cümleler mevcut kitapta...
 
 
 
"Nasıl bir toplumdu bu, bir koca karısını istediği  yere götüremiyordu. Kadınları dışlayacak, yok sayacak bir ulus nasıl ilerlerdi? Cahil olursa kadın, çocuklar nasıl filizlenip yeşerecekti? Ondandı bu halkın geri kalmışlığı."
 
" Yağmur dünyanın kirini pisini temizliyor. Keşke insanların vicdanlarını temizleyecek bir yağmur olsaydı da üstlerinde bu kadar kötülük bulunmasaydı."
 


Güller ve Yalanlar & Güler Bilkay Aygün

 
 
 
 
 
 
 
 
Güller ve Yalanlar & Güler Bilkay Aygün
 
 
       Merhabalar geçtiğimiz hafta yaşadığımız 4 günlük tatilde birbirinden değerli 3 kitap okudum. Bunlardan ilki Sevgili Güler Hanım'ın kitabı idi. Kendisini sosyal medyadan takip etmekle birlikte daha evvel hiç kitabını okumamıştım. Benim okuduğum ilk kitabı onunsa yayınlanan son kitabı " Güller ve Yalanlar" .Yazarımızın yayınlanan 4.kitabı. Yazarımıza yaşanmış olayları kurgulayarak kaleme alıyor o yüzden daha anlamlı olmuş, gerçek hayat hikayesi olduğu için, okuduğum kitap.  
 
 
Kapağı oldukça hoş. 244 sayfa oluşu hemen okunmasını sağlıyor. Kitabın arka kısmındaki notlar kısmını sevdim ayrıca.. Okuyucuya izlenimini yazmak için olanak sağlıyor.
 
 
Konusuna gelirsek...
 
Nur ve Selim , oğulları ile birlikte yaşayan örnek bir çekirdek ailedir. Selim'in ailesi İstanbul dışında.Nur'un ailesi ise onlara yakın oturmaktadır İstanbulda... Kitaba adını veren güller kısmı tamda benim tahmin ettiğim gibi Selim eşine sürekli gül hediye eden bir eştir.. Bir gün hiç beklemediği bir haber alan Nur'un hayatı baştan sona değişecek ve hayat onu farklı bir yöne doğru sürükleyecektir.
 
Aile bağlarının ve güvenin ne denli önemli olduğunu ...Çocuk yetiştirirken anne ve babanın sarsılmaz bütünlüğünün ve rol model olarak ne denli önemli olduğunu okudukça anlıyor ve göz yaşlarınızı tutamıyorsunuz.
 
Kitapta şüphesiz sevmediğim karakter Aylin oldu, o yüzden üzülmedim onun da yaşadıklarına..
 
En çokta Ömer'i sevdim ...
 
Selim'in anne ve babasının fedakarlığı gözlerimi doldurdu. Aynı zamanda adaletli oluşları da herkese nasip olmayacak bir özellik idi.
 
Kitabın sonu ilahi adaletin varlığından bir kez daha emin olmanızı sağlıyor. Sonu beni mutlu etti.
 
Yaşama ve onun sürprizlerine dair bir şeyler okumak isterseniz bu kitap tamda size göre ...