14 Haziran 2015 Pazar

Karmakarışık & Emma Chase


 
 
 
 
Karmakarışık &Emma Chase
 
 
 
 
 
Merhaba,
 
Son günlerde okuduğum en erotik kitabın yorumu ile sizlerleyim. Erotik olduğu kadarda komik, eğlenceli bir kitap okudum. Bu tarz kitaplar beni normalde sıkar ama öylesine eğlenceli idiydi ki elimden bırakamadım.
 
Bayan bir yazar olmasına rağmen bir erkeğin gözünden anlatılması kitabı daha da ilginç kılmıştı benim için.4 kitaplık bir serinin ilk kitabıymış umarım devamı hızlı bir şekilde yayınevi tarafından çıkarılır. Çünkü merak ediyorum kahramanların akıbetini.
 
Kitapla ilgili yorumları okuduğumda çok merak etmiştim. Yayınevinin okuduğum hiç bir kitabından şimdiye kadar pişman olmadım olacağımı da sanmıyorum açıkçası her kitap özenle okuyuculara sunuluyor. Kitap öylesine akıcıydı  ki çevirmeni ayrıca kutlamak gerekiyor...
 
 
 
Drew; genç,yakışıklı,karizmatik bir patrondur. Tam bir kazanova olmakla beraber şehirde çapkınlığı ve yaşadığı hızlı gece hayatı ile nam salmıştır. Ta ki hayatının aşkı Kate ile karşılaşana kadar.
 
Kate, uzatmalı nişanlısı ile sıradan bir ilişkisi olan ,başarılı ve hırslı bir yatırım uzmanıdır. İlkeli ve kararlıdır. Bir gece Drew'le tanışır ve bu tanışma onun hayatında önemli değişikliklere sebep olur...
 
Kah iş arkadaşı, kah iki azılı rakip.. Zaman zamansa tutkuyu ve aşkı sonuna kadar yaşayan bir çift olarak çıkarlar karşımıza.
 
Kitap Drew'in ağzından bize anlatılmaktadır.. Drew arasıra biz bayanları çapkın erkeklere karşı uyarmaktadır. Oldukça dürüst olarak kendini eleştirmesine de ayrıca bayıldım.
 
Drew gibi gamsız gözüken bir çapkının içinden nasıl böylesine romantik bir adam çıktı hala gülümsüyorum. İyi bir evlat, iyi bir kardeş ve hepsinden çok hoşuma gidende çok iyi bir dayı olması .
 
Kitapta Drew'in cinsel yaşamı hakkında oldukça bilgi sahibi oluyorsunuz ve bir bayan yazarın bunu yazmasıydı beni kitaba sürükleyen. Beni sıkmadı kesinlikle okurken..
 
Eğlenceli bir kitap okumak istiyorsanız bu kitap tam da size göre...
 
 
 
" Sabır, bir erdem olabilir ama  benimkiler arasında yer almıyor."
 
 
"İnsan neden ihtiyaç duyduğunda bir kaza kurşununa kurban gitmez ki ?"
 
" Bir kadın size kızgın mı? Demek ki önemsiyor. Bir ilişkiniz varsa ve sevgiliniz size bağırmaya bile zahmet etmiyorsa ? Sıçtığınızın resmidir. İlgisizlik kadınların ölüm öpücüğüdür. Bir erkeğin seks yapmak istememesiyle eşdeğerdir. İki halde de ilişkiniz sona ermiş demektir. Tarih olmuşsunuzdur."
 
"Bazı savaşların kazananı olmaz. Bazen iyi bir generalin umabileceği en iyi şey, ateşkes olur. "
 
 
 
 


8 Haziran 2015 Pazartesi

ATEŞ & ERTÜRK AKŞUN

 
 
 
ATEŞ & ERTÜRK AKŞUN 
 
 
 
 
 
MERHABA;
 
Ülkece gerilip seçim sonuçlarını beklerken bana hayatı, ilişkileri ve geçmişimi sorgulatan harika bir roman okudum.
 
Ertürk Akşun imzalı Ateş...Yazarımızın Agafya adlı eserini okumuş ve tarih öğretmeni olarak çok çok beğenmiştim. Yazar takdire şayan bir araştırmacı aynı zamanda,
bunu romanlarında gözler önüne seriyor.
 
Bazı romanlarda altı çizilecek cümleler ararsınız, seçersiniz. Bazı romanların ise her cümlesi özeldir. Döner tekrar tekrar okur. Okuyuncada düşünürsünüz. Bir okudum bin düşündüm döndüm tekrar okudum...
Ve dedim ki iyi ki #ERTÜRKAKŞUN var..
 
 
 
Taşradan üniversite öğrenimi için Edirne'ye giden genç bir erkeği konu alıyor roman. Özgürlükle tanışmasını, edindiği arkadaşlarını, ilişkilerini, hayatı tanımaya başlamasını adım adım okuyorsunuz.
 
Cinselliği doya doya yaşarken taşradaki yaşamda cinselliğin temellerinin nasıl atıldığını da tüm samimiyetiyle anlatıyor yazar. Eğilmeden ,bükülmeden... Ah bu da yazılır mı der belki pek çok insan okurken ama hem yazılır hem de öyle güzel okunur ki ...
 
İnsanı adım adım arayışa ,kendini bulmaya yönelten ilişkileri çok güzel irdelemiş Ertürk Akşun. Öğrencilik yıllarımı anımsadım ve uzun uzun düşündüm ..Kendime itiraf edemediğim günleri düşündüm sanırım...
 
 
 
Romandaki gencimiz gerçek aşkı ve tutkuyu bulduğu Arzu ile çok benimsediği Edirne'den ayrılıp İstanbul'a geliyor...
İçindeki yazma tutkusu ve hayatı sorgulamaya devam edişi onu farklı bir insan yapmaya başlıyor adeta...
 
Şehirlerin görünüşünü kadınlarla özdeşleştiriyor ve hayatı anlamanın kadınları anlamaktan geçtiğini düşünüyor. 
 
 
 
Arzu'nun ailesi ile tanıştıktan sonra aslında ilişkilerin omuzlarında taşıdıkları yüklerin bileşimi olduğuna kanaat getiriyor.
Evliliği sorguluyor. İç içe geçecek olan yaşamlarını...
 
 

 
Genç, ailesinden gelen acil bir telefonla memleketine döndüğünde yaşadığı kaybını sorguluyor.. Kaybettiği değerin ne denli önemli olduğunu, nasıl bir anda büyüdüğünü...
İstanbul'a tekrar döndüğünde ise radikal bir karar alıyor yaşamı ile ilgili...
 
Çok çok beğendim.. Her cümlesi dillere plesenk olmaya aday. Kitabın devamı olan GÜNEŞ'i merakla bekleyeceğim. Zira oradaki başka bir üstad ile olan anılar oldukça ilgi çekici olacaktır..
 
 
 
"Kadın tarihtir, erkek ütopya . "
 
" Aynada sürekli kendine makyaj yapan kadın gibidir İstanbul; uzaktan çok güzel ,yakından soğuk ve yorucu... "
 
" Yola çıkma önemli bir adımdır.
Ama sadece yola çıkmış olmak yolun sonuna kadar
gideceğin anlamına gelmez. "
 
" Trajedi demek budur işte her şeye apansız yakalanmak. "
 
" Günahsız yaşanmaz , bilirim. "
 
 
Aklımda yer edinen bir kaç alıntı ekliyor ve diyorum ki Özgürlük nasıl bir şeydir merak edenler mutlaka okumalı...
 
GÖRÜŞMEK ÜZERE.

 
 
 
 


1 Haziran 2015 Pazartesi

Sevgili Küçüğüm &JULIE COHEN

 
 
Sevgili Küçüğüm & JULIE COHEN
 
 
 



Merhaba.
Yine güzel bir kitap ve tabiki #YABANCIYAYINLARI
 
 
Kitabın tanıtımında kapağı çok hoştu ama kitapçıda gördüğümde ayracı beni büyülemişti. Çok şeker patikli patikli. Bir solukta okuduğum güzel bir kitap oldu benim için. Anne olduğum için daha bir anlamlı daha bir duyarlı oldum sanırım kitaba karşı...
 
 
Konu, taşıyıcı annelik temasında yoğunlaşmış.
 
Ben ve Claire uyumlu bir evlilik sergileyen bir çifttir. Clair bir kolejde müzik öğretmenliği yapan duyarlı bir eğitimcidir aynı zamanda. Bir çok defa denemelerine rağmen çocuk sahibi olamazlar.
 
Ben'in üniversiteden arkadaşı Romily ise Posie adında bir kız çocuğuna sahiptir. Aile ile yakınen görüşmektedir ve onlara bebekleri için taşıcıyı anne olma teklifini sunacaktır.. Teklif çok basit ve sorunsuz gibi gözükse de olaylar hamileliğin başlaması ile ivme kazanıyor kitapta..
 
Romily hamile iken Claire'nin ona olan sabrı, Posie'ye olan sevgisi takdir edilmeye değer geldi bana. Romily'nin günlüğünü bulduktan sonraki davranışları hele ki.. Sabır böyle bir şey mi dedim. Ben olsam çıldırırdım dedim...Günlükte neler yazdığını okurken anlayacaksınız neden sabırlı dediğimi.
 
Claire'nin öğrencisi Max'a olan duyarlılığı ve ilgisi onun aynı zamanda ne kadar duyarlı ve iyi bir eğitimci olduğunu düşündürüyor.Çocuğu olmadığı içinde fazlasıyla kızıyor ilgisiz ebeveynlere.
 
Bebeğin doğumu ve sonrasında yaşananları anlatmayacağım. Spoiler vermiş olurum heyecanı kalmaz :) Çok hoş bitiyor kitap bu tür kitapları seviyorum, üzülmeden bitirirsem benden keyiflisi yok  :))
 
Posie'nin babası Jarvis'i sevdim... Romily'nin çok fedakar olduğunu düşündüm, Claire çok sabırlı ve mükemmel bir eğitimci bana göre.. Bebek çok şanslı..
 
Ben'i sevmedim çünkü bana göre çok sadık bir eş değil.. Bencil bana göre... Siz okuyunca ne düşünürsünüz bilmem ama bana sevimli gelmedi...
 

 
 
"Bu benim hayal ettiğimden tamamen farklı bir gelecek.Fakat kötü bir gelecek olmaz zorunda değil.Eğer birbirimizi seviyorsakmutlu olabiliriz,değil mi ? "
 
" Belki de bütün mesele, geçmişe ve geleceğe çok fazla odaklanması, o yüzden de kendini koyverememesiydi. Şu an kocasıyla beraber çimenlerin üzerinde yatması gibi kendiliğinden gelişen anlara ihtiyacı vardı belki. "
 
 
" Ebeveynlerimizin bir çoğunun hayatları çok meşgul. Çocuklarını daha az sevdikleri anlamına gelmez bu. Aslında çok yakın aile ilişkileri var. Çocuklarını okulumuza yollamalarını ' onları fırlatmak' olarak nitelemek bütün ebeveynlerimize yönelik bir hakaret. "
 
Annelik duyguları,baba olma özlemi...Ailenin bir arada yaşamasına hasret bir çocuğun davranışları dahası ebeveyn ve çocuklar adına yaşanası tüm duyguları bir arada okuyabileceğiniz harika bir roman...
 
Çok beğendim,tavsiyemdir...