8 Haziran 2015 Pazartesi

ATEŞ & ERTÜRK AKŞUN

 
 
 
ATEŞ & ERTÜRK AKŞUN 
 
 
 
 
 
MERHABA;
 
Ülkece gerilip seçim sonuçlarını beklerken bana hayatı, ilişkileri ve geçmişimi sorgulatan harika bir roman okudum.
 
Ertürk Akşun imzalı Ateş...Yazarımızın Agafya adlı eserini okumuş ve tarih öğretmeni olarak çok çok beğenmiştim. Yazar takdire şayan bir araştırmacı aynı zamanda,
bunu romanlarında gözler önüne seriyor.
 
Bazı romanlarda altı çizilecek cümleler ararsınız, seçersiniz. Bazı romanların ise her cümlesi özeldir. Döner tekrar tekrar okur. Okuyuncada düşünürsünüz. Bir okudum bin düşündüm döndüm tekrar okudum...
Ve dedim ki iyi ki #ERTÜRKAKŞUN var..
 
 
 
Taşradan üniversite öğrenimi için Edirne'ye giden genç bir erkeği konu alıyor roman. Özgürlükle tanışmasını, edindiği arkadaşlarını, ilişkilerini, hayatı tanımaya başlamasını adım adım okuyorsunuz.
 
Cinselliği doya doya yaşarken taşradaki yaşamda cinselliğin temellerinin nasıl atıldığını da tüm samimiyetiyle anlatıyor yazar. Eğilmeden ,bükülmeden... Ah bu da yazılır mı der belki pek çok insan okurken ama hem yazılır hem de öyle güzel okunur ki ...
 
İnsanı adım adım arayışa ,kendini bulmaya yönelten ilişkileri çok güzel irdelemiş Ertürk Akşun. Öğrencilik yıllarımı anımsadım ve uzun uzun düşündüm ..Kendime itiraf edemediğim günleri düşündüm sanırım...
 
 
 
Romandaki gencimiz gerçek aşkı ve tutkuyu bulduğu Arzu ile çok benimsediği Edirne'den ayrılıp İstanbul'a geliyor...
İçindeki yazma tutkusu ve hayatı sorgulamaya devam edişi onu farklı bir insan yapmaya başlıyor adeta...
 
Şehirlerin görünüşünü kadınlarla özdeşleştiriyor ve hayatı anlamanın kadınları anlamaktan geçtiğini düşünüyor. 
 
 
 
Arzu'nun ailesi ile tanıştıktan sonra aslında ilişkilerin omuzlarında taşıdıkları yüklerin bileşimi olduğuna kanaat getiriyor.
Evliliği sorguluyor. İç içe geçecek olan yaşamlarını...
 
 

 
Genç, ailesinden gelen acil bir telefonla memleketine döndüğünde yaşadığı kaybını sorguluyor.. Kaybettiği değerin ne denli önemli olduğunu, nasıl bir anda büyüdüğünü...
İstanbul'a tekrar döndüğünde ise radikal bir karar alıyor yaşamı ile ilgili...
 
Çok çok beğendim.. Her cümlesi dillere plesenk olmaya aday. Kitabın devamı olan GÜNEŞ'i merakla bekleyeceğim. Zira oradaki başka bir üstad ile olan anılar oldukça ilgi çekici olacaktır..
 
 
 
"Kadın tarihtir, erkek ütopya . "
 
" Aynada sürekli kendine makyaj yapan kadın gibidir İstanbul; uzaktan çok güzel ,yakından soğuk ve yorucu... "
 
" Yola çıkma önemli bir adımdır.
Ama sadece yola çıkmış olmak yolun sonuna kadar
gideceğin anlamına gelmez. "
 
" Trajedi demek budur işte her şeye apansız yakalanmak. "
 
" Günahsız yaşanmaz , bilirim. "
 
 
Aklımda yer edinen bir kaç alıntı ekliyor ve diyorum ki Özgürlük nasıl bir şeydir merak edenler mutlaka okumalı...
 
GÖRÜŞMEK ÜZERE.

 
 
 
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder