Sevgili Küçüğüm & JULIE COHEN
Merhaba.
Yine güzel bir kitap ve tabiki #YABANCIYAYINLARI
Kitabın tanıtımında kapağı çok hoştu ama kitapçıda gördüğümde ayracı beni büyülemişti. Çok şeker patikli patikli. Bir solukta okuduğum güzel bir kitap oldu benim için. Anne olduğum için daha bir anlamlı daha bir duyarlı oldum sanırım kitaba karşı...
Konu, taşıyıcı annelik temasında yoğunlaşmış.
Ben ve Claire uyumlu bir evlilik sergileyen bir çifttir. Clair bir kolejde müzik öğretmenliği yapan duyarlı bir eğitimcidir aynı zamanda. Bir çok defa denemelerine rağmen çocuk sahibi olamazlar.
Ben'in üniversiteden arkadaşı Romily ise Posie adında bir kız çocuğuna sahiptir. Aile ile yakınen görüşmektedir ve onlara bebekleri için taşıcıyı anne olma teklifini sunacaktır.. Teklif çok basit ve sorunsuz gibi gözükse de olaylar hamileliğin başlaması ile ivme kazanıyor kitapta..
Romily hamile iken Claire'nin ona olan sabrı, Posie'ye olan sevgisi takdir edilmeye değer geldi bana. Romily'nin günlüğünü bulduktan sonraki davranışları hele ki.. Sabır böyle bir şey mi dedim. Ben olsam çıldırırdım dedim...Günlükte neler yazdığını okurken anlayacaksınız neden sabırlı dediğimi.
Claire'nin öğrencisi Max'a olan duyarlılığı ve ilgisi onun aynı zamanda ne kadar duyarlı ve iyi bir eğitimci olduğunu düşündürüyor.Çocuğu olmadığı içinde fazlasıyla kızıyor ilgisiz ebeveynlere.
Bebeğin doğumu ve sonrasında yaşananları anlatmayacağım. Spoiler vermiş olurum heyecanı kalmaz :) Çok hoş bitiyor kitap bu tür kitapları seviyorum, üzülmeden bitirirsem benden keyiflisi yok :))
Posie'nin babası Jarvis'i sevdim... Romily'nin çok fedakar olduğunu düşündüm, Claire çok sabırlı ve mükemmel bir eğitimci bana göre.. Bebek çok şanslı..
Ben'i sevmedim çünkü bana göre çok sadık bir eş değil.. Bencil bana göre... Siz okuyunca ne düşünürsünüz bilmem ama bana sevimli gelmedi...
"Bu benim hayal ettiğimden tamamen farklı bir gelecek.Fakat kötü bir gelecek olmaz zorunda değil.Eğer birbirimizi seviyorsakmutlu olabiliriz,değil mi ? "
" Belki de bütün mesele, geçmişe ve geleceğe çok fazla odaklanması, o yüzden de kendini koyverememesiydi. Şu an kocasıyla beraber çimenlerin üzerinde yatması gibi kendiliğinden gelişen anlara ihtiyacı vardı belki. "
" Ebeveynlerimizin bir çoğunun hayatları çok meşgul. Çocuklarını daha az sevdikleri anlamına gelmez bu. Aslında çok yakın aile ilişkileri var. Çocuklarını okulumuza yollamalarını ' onları fırlatmak' olarak nitelemek bütün ebeveynlerimize yönelik bir hakaret. "
Annelik duyguları,baba olma özlemi...Ailenin bir arada yaşamasına hasret bir çocuğun davranışları dahası ebeveyn ve çocuklar adına yaşanası tüm duyguları bir arada okuyabileceğiniz harika bir roman...
Çok beğendim,tavsiyemdir...
Yorum için teşekkürler😊
YanıtlaSil:) :) soru işareti kaza ile olmuş ;)
YanıtlaSil