12 Kasım 2016 Cumartesi

İRİS &MELTEM YILMAZ





İRİS & MELTEM YILMAZ



Sevgili Meltem Yılmaz'ın 2.romanı olan İris'i merakla bekleyenlerden biri idim çünkü ilk romanı Soraya'yı merakla okumuştum. Yazarımızın, ülkemizde yaşanan sosyal sorunlara parmak basmasını ve yaşananları romanlarıyla bize aktarmasını seviyorum. Çünkü oldukça tarafsız bir şekilde işleniyor konular . İriste de bu özelliği ile beni yanıltmadı.

Yazarın dili oldukça sade ve anlaşılır .Sayfalar akıp gidiyor adeta.

İris , umutla başladığı evliliğinden daha ilk günden darbeyi yiyen ve adeta hayata küsen ürkek bir kadındır. Çocukluğunda yaşadığı travmalar ile adeta hayata yenik başlamış ,evliliği ile de bu şanslığı devam etmiş, iş yerinde de huzursuz olan bir tiptir.
Tunus'a yaptığı bir seyahat sırasında tanıştığı bir kişi vasıtası ile ulaştığı belgeler ona farklı bir hayatın kapılarını aralarken gittiği terapiler ile de ruhunu tamir etmeye çalışmaya başlar .Silkelenmeye ve dik durmaya çalışmaya başlamıştır adeta...
Komşuları ve eşi ile olan diyalogları esnasında aslında eşini hiç mi hiç tanımadığını anlarken kendini de keşfetmeye başlar İris.
Kitapta Ankara Garı'nda yaşadığımız elem verici patlamaya değinilirken, yasa dışı örgütlerin insan hayatlarını nasıl etkilediği de gözler önüne serilmiştir. Çocukken babasının görevi nedeni ile gittiği doğu şehirlerinde yaşananlarıda hem yetişkinlerin hem de çocukların gözü ile anlatması da oldukça dikkat çekici. Travmatik yaşamlar aslında hiç te uzağımızda değil diyor insan okurken. Arap Baharı ve sonrasında yaşananlarıda unutmamış yazarımız... İnsan ticaretinin korkunç boyutuda ayrı bir konu ayrıca...Dopdolu bir kitap olmuş.

Toplumumuzda var olan artık evlenme vakti geldi sendromunu yaşamayada güzel bir örnek oluşturabilir kitap, tüm olumsuzluklara rağmen bu evlilik sürmeli çabalarıda beraberinde...
Özellikle de kadın okurların özellikle okuması gerektiğini düşünüyorum. Tüm olumsuzluklara rağmen bir çıkış kapısı bulmak adına güzel bir örnek teşkil ediyor...


"Eğer insan kendine bir kez ‘neden ben?’ diye sormaya kalkarsa, cevabını asla bulamayacağı soruların denizinde boğulmaya başlamış demektir. Ben kendime asla neden ben diye sormayacağım."


Benim de acıma hissim daima sevgiyi yenmiştir ... Kötü bir özellik kabul ediyorum , İris gibi hep aldatılmışımdır bu yüzden :)))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder