21 Nisan 2015 Salı

Piri Reis ve Nostradamus & SERCAN LEYLEK




                                          Piri Reis ve Nostradamus & SERCAN LEYLEK

 
 
Postiga Yayınları'ndan çıkan SERCAN LEYLEK'in tarihi kurgu romanını ilk gördüğüm andan okuyana dek merak etmiştim. Tarih mezunu olmam sebebi ile Piri Reis her daim ilgimi çekmiştir. Hele ki sağlam bir kurgusu varsa bu tarz kitaplar benim için bir hazinedir.
 
327 sayfa olan romanı bitirdiğimde mutluydum çünküüüüüü çok beğendim. Karakterlerine bayıldım ,havada kalmayan kişiliklere sahiptiler. Tarihi kurgu romanları bazen çok yapmacık oluyor okurken havada asılı kalıyor çoğu olay. Bu kitapta kesinlikle öyle bir durum söz konusu olmadı hep bir sonraki bölümü merak ettim. Dilinin akıcı ve sade olmasıda önemli bir etken tabiki...
 
Bence tarihi dönemleri yazan yazarlar aynı zamanda tarihide sevdirme misyonunu üstlenmiş oluyorlar. Konuya yada kahramana dikkat çekerek okuyucuyu daha fazla araştırmaya sevk ediyorlar. Bu anlamlı kitabında hakettiği yeri bulmasını dilerim.
 
Kesinlikle zevk aldığım bir roman oldu ,tavsiye ediyorum mutlaka okunmalı .Yazarın ilk romanı olan CYDONIA'yı da edinip okumak istiyorum..
 
Ustaca bir kurgu ve zekice gözlemler bir romandan başka ne bekleyebilir ki bir kitap kurdu :) Mutlu muyum evet mutluyum kitap bittiğinde...
 
 
 
 
 
Kitabımızda 2 farklı zamanda vuku bulan olaylar anlatılıyor...
 
Böbrek CA olan ve Osloda yaşayan Tuna'nın üzerinde yeni bir yöntem bir tedavi yöntemi deneniyor. Ve bu arada hastane ve dr larla olan iletişimi anlatılıyor. O kadar gerçekçi anlatılmış ki bazı bölümler kendimi Üroloji ve Onkoloji servisinde gibi hissettim.
 
Osloda yaşam hakkında da tüyolar alıyorsunuz okurken. Tuna eline geçen bir takım tarihi belgeler neticesinde kendini hiç ummadığı olayların içinde savrulurken buluyor..Oslo'dan Rodos'a uzanan gizemli bir serüven yaşayacaktır...
 
Diğer tarafta ise büyük Türk denizcisi Piri Reis ve Nostradamus konu edilmiş...Piri Reis ve Nostradamus'un hayatlarının bir bölümünde karşılaşması üzerine kurgulanmış olaylar. 500 yıl önce çizdiği haritaların sırrı hala çözülememiş olan Muhiddin Piri'nin, amcası Kemal Reis'in mirasına sahip çıkabilmek için Göke'ye ayak basışı, yaşadıkları ve orada tanıştığı genç dr ve kahin Michel..
 
Gökedeki önemli iki karakter BİTLİ EL ve CANDAR BEKİR ...
 
BİTLİ EL, sıradışı ve güçlü bir karakterdi kesinlikle.Kitapta en ilgimi çeken kişi o oldu..
 
 
 
 
 
 
"Kişiye özel dinin çıktığı nerede görülmüş? Şeriat yağmur gibidir. Altında duran herkesi ıslatır. Kalkmış birde imanım kusursuz diye haykırıyorsun ! "
 
 
"Yerde yarım arşın eninde bir yol olsa, insan hiç kuşkuya kapılmadan rahatlıkla yürür. Fakat yüksek bir duvarın üstünde gitsen, yolun genişliği iki arşın olsa, yine de eğri büğrü gidersin. Hatta gönlüne düşen kuşku yüzünden belki de düşersin, İşte bu gâvur da gönlündeki vehim yüzünden derbeder oldu."
 
 
 
"Bir uygarlık, tamamı ile barışçıl hale gelmedikçe yıldızlara ulaşamaz."
 
 
 
" Zihinlerinizde gördüğüm kadarıyla hala anahtar üretiyorsunuz. Demek ki uygarlığınız henüz bu kanunun ışığını dahi göremiyor. Bir medeniyetin anahtar, para, silah gibi araçlar üretiyor olması, bireyleri arasında güven tesis edilemediğini kanıtlayan başlıca unsurdur. "
      





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder